Refleksolojinin Kökenleri Adlı Çalışmadan

Bioenerjist Salih

Minik Işık
Refleksolojinin kökenleri antik çağlara kadar uzansa da, modern anlamda ilk kez kim tarafından kullanıldığı tam olarak bilinmemektedir. Ancak refleksolojiye dair en eski kanıtlar Mısır ve Çin'e kadar dayanmaktadır. Mısır'da, M.Ö. 2330 civarında yapılan Saqqara mezarındaki duvar resimleri, ayak ve el masajı uygulamalarını gösterir ve refleksolojinin o dönemde sağlık tedavilerinde kullanıldığını işaret eder.
Modern refleksolojinin temelleri ise 20. yüzyılın başlarında Dr. William H. Fitzgerald tarafından atılmıştır. Fitzgerald, 1910'lu yıllarda "zon terapi" adını verdiği bir yöntem geliştirdi. Bu terapiye göre, vücut 10 farklı enerji bölgesine ayrılır ve bu bölgelerdeki noktalar el ve ayaklardaki belirli bölgelerle bağlantılıdır. Fitzgerald, bu bölgelerin basınçla uyarılması yoluyla, vücudun diğer bölgelerindeki ağrıların hafifletilebileceğini keşfetti.
Fitzgerald'ın çalışmalarını daha da geliştiren isim ise Eunice Ingham oldu. Ingham, Fitzgerald'ın zon terapi teorisini daha ayrıntılı bir hale getirerek modern refleksolojinin kurucusu olarak kabul edilmeye başlandı. 1930'larda ve 1940'larda Ingham, ayakların vücuttaki organlarla doğrudan bağlantılı olduğunu savundu ve ayaklardaki refleks noktalarına masaj yaparak, vücut sağlığının iyileştirilebileceğini gösterdi. Ingham’ın çalışmaları günümüzdeki refleksoloji uygulamalarının temelini oluşturur.
Özetle, refleksoloji antik dönemlerden beri kullanılıyor olsa da, modern refleksolojinin ilk adımları Dr. William H. Fitzgerald ve Eunice Ingham tarafından atılmıştır.
 
Geri
Üst