Kahin Venüs
Büyük Işık
Akupunkturun kökeni yaklaşık üç bin yıl öncesine, insanlığın taş devrinde yaşadığı dönemlere dayanır. İlk akupunktur iğneleri, yeşim taşından yontulmuş, uçları sivriltilmiş "Bian" adı verilen taşlardan yapılmıştır. Arkeolojik buluntular, bu iğnelerin kullanımına dair kanıtlar sunmaktadır. Zamanla, bambu iğneler geliştirilmiş ve insanlık ilerledikçe, metal iğneler akupunktur tedavisinde yerini almıştır. Antik Mezopotamya ve Mısır medeniyetlerinde de benzer uygulamalar gözlemlenmiştir.
Akupunktur, günümüzde birçok ülkede popüler hale gelmiştir. Cerrahi müdahalelerde ağrı kesici olarak kullanılmasının yanı sıra, Batı tıbbının çözüm bulamadığı birçok hastalıkta akupunkturun etkinliği kanıtlanmıştır. Akupunktur, bedenin enerji dengesini düzenlemeyi amaçlayan, iğnelerle uygulanan bir tedavi yöntemidir. Akupunktur iğneleri, vücudun belirli noktalarına batırılarak enerji akışını düzenler ve iyileşme sağlar.
Akupunktur tedavisi genellikle 10-15 seans sürer. Her hastalık için farklı akupunktur noktaları ve programları bulunur. Doğru teşhisle hangi noktaların uyarılacağı ve hangi yöntemin kullanılacağı belirlenir.
Lazerle akupunktur, özellikle ameliyatlar ve kazalar sonrası izlerin tedavisinde etkili sonuçlar verir. Ayrıca, çocukların tedavisinde iğneye alternatif olarak kullanılır. Geçmişte sivri taş ve bambu gibi malzemelerle uygulanan akupunktur, günümüzde genellikle çelik iğnelerle yapılmaktadır. Çelik, elektrik iletkenliği bakımından altına benzer özellikler taşır ve modern akupunktur uygulamalarında tercih edilmektedir.
Akupunkturla tedavi edilebilecek hastalıklar arasında solunum yolu, sindirim sistemi, üro-genital sistem, endokrin, cilt, nörolojik, psikiyatrik, kalp-damar, romatizmal hastalıklar ve çeşitli alışkanlıklar yer almaktadır. Akupunktur aynı zamanda kronik yorgunluk, aşırı terleme, selülit ve obezite gibi durumlar için de etkili bir tedavi seçeneğidir.
Bazı tedavilerde taşların da kullanıldığı görülse de, bu taşların negatif enerji yayabileceği ve olumsuz etkiler yaratabileceği unutulmamalıdır.
Akupunktur, günümüzde birçok ülkede popüler hale gelmiştir. Cerrahi müdahalelerde ağrı kesici olarak kullanılmasının yanı sıra, Batı tıbbının çözüm bulamadığı birçok hastalıkta akupunkturun etkinliği kanıtlanmıştır. Akupunktur, bedenin enerji dengesini düzenlemeyi amaçlayan, iğnelerle uygulanan bir tedavi yöntemidir. Akupunktur iğneleri, vücudun belirli noktalarına batırılarak enerji akışını düzenler ve iyileşme sağlar.
Akupunktur tedavisi genellikle 10-15 seans sürer. Her hastalık için farklı akupunktur noktaları ve programları bulunur. Doğru teşhisle hangi noktaların uyarılacağı ve hangi yöntemin kullanılacağı belirlenir.
Lazerle akupunktur, özellikle ameliyatlar ve kazalar sonrası izlerin tedavisinde etkili sonuçlar verir. Ayrıca, çocukların tedavisinde iğneye alternatif olarak kullanılır. Geçmişte sivri taş ve bambu gibi malzemelerle uygulanan akupunktur, günümüzde genellikle çelik iğnelerle yapılmaktadır. Çelik, elektrik iletkenliği bakımından altına benzer özellikler taşır ve modern akupunktur uygulamalarında tercih edilmektedir.
Akupunkturla tedavi edilebilecek hastalıklar arasında solunum yolu, sindirim sistemi, üro-genital sistem, endokrin, cilt, nörolojik, psikiyatrik, kalp-damar, romatizmal hastalıklar ve çeşitli alışkanlıklar yer almaktadır. Akupunktur aynı zamanda kronik yorgunluk, aşırı terleme, selülit ve obezite gibi durumlar için de etkili bir tedavi seçeneğidir.
Bazı tedavilerde taşların da kullanıldığı görülse de, bu taşların negatif enerji yayabileceği ve olumsuz etkiler yaratabileceği unutulmamalıdır.